enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

25 yaş altı gençler ölüyor

25 yaş altı gençler ölüyor
21.04.2021
A+
A-

Çocukluktaki travmalar kalıcıdır. Bunu hepimiz biliyoruz. Trafikteki en büyük korkularımın başında bir kazaya karışmak gelmektedir. Bunun sebebi de yine bir çocukluk travmasına dayanmaktadır.

Hatice Cömert Deveci

9 yaşlarında babamın mesleği sebebiyle Fransa’da yaşadığımız dönemde, İsviçre’ye ailece gezmeye gittiğimiz bir günde ciddi bir kaza geçirdik. Çarptığımız araba kullanılamaz hale geldi; bizim arabamız da ciddi bir hasar aldı. Geçiş üstünlüğü her ne kadar bize ait ve karşı taraf ayakta duramayacak kadar alkollü de olsa, hatalı taraf bizmişiz gibi değerlendirildi. İsviçre polisi tarafından maruz kaldığımız ırkçı tavırlara girmeyeceğim; o başka bir travmanın konusu olsun. Çok şükür ki mucize eseri her iki taraftan da yaralanan kimse yoktu. Sonuçta arabamız kullanılamaz hale geldi ve İsviçre’nin ortasında hiç bilmediğimiz bir ülkede öylece kalakaldık. Neyse ki Türkler vardı ve kötü başlayan bir hikaye güzel devam etti. Kürt kökenli bir Türk aile bizi evinde 2 gün misafir etti. Bu konuyu özellikle vurguluyorum; çünkü bu coğrafyada Türk, Kürt, Çerkez, Laz diye ayrıştık yıllarca. Oysa aslında kardeş olduğumuzun güzel bir örneğiydi bu. Bizi hiç tanımayan bu aile, 2 gün boyunca bizi kendi ailesinden birisi gibi ağırladı, ilgilendi. Gerekli makamlar ile iletişime geçmemizi sağladı, kazada görgü tanıklığı yaptı. Nihayetinde 2 günün sonunda aracımız çekici ile; biz de özel bir araç ile Fransa’ya geri döndük.

DİKKATLİ OLMAMA RAĞMEN…

Yaşamış olduğum bu travma araç kullanmaya başladığım yıllarda yeniden ortaya çıktı. Gereğinden fazla dikkatli ve temkinli bir şoför olup çıkıverdim; öyle ki araba kullanırken ayağımı gazdan çektiğim anda frenin üzerinde buluyorum. Her an fren yapmaya hazır yani… Bu durum, birçok kazadan beni kurtardı; çünkü ne kadar dikkatli olursak olalım, trafikteki diğer öğeleri maalesef kontrol etme şansımız olmuyor. Bir anda önünüze bir çocuk ya da bir hayvan çıkabiliyor. Geçiş üstünlüğüne, trafik ışıklarına uymayan bir araç ile mutlaka hemen hemen her gün karşılaşabiliyoruz. Bu nedenle trafik kurallarına azami şekilde uymak bizi ciddi zararlardan kurtarabiliyor. Bu kadar dikkatli bir şoför olmama rağmen şu ana kadar maddi hasarlı 4 kazaya karıştım. Bunlardan üçünde karşı taraf hatalıydı, birinde ise ben. Nihayetinde öyle ya da böyle ne kadar dikkatli olursak olalım, bir şekilde kaza yapıyoruz. Peki neden? Nerelerde hata yapıyoruz, hep birlikte bakalım.

25 YAŞ ALTI GENÇLER ÖLÜYOR

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre;

– Her yıl 1 milyon 350 bin kişi trafik kazaları sebebiyle yaşamını yitiriyor. Ölümlerin %93’ü maalesef düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. Özellikle Afrika ülkeleri listenin başında yer alıyor. Gelir seviyesi yüksek olan ülkelere bakıldığında ise çok enteresan bir durum söz konusu. Kaza yapanların yüksek çoğunluğu düşük sosyoekonomik geçmişe sahipler.

– 5-29 yaş arası çocuk ve genç ölüm nedenlerinde trafik kazaları ilk sırada yer alıyor.

– Her yıl 20-50 milyon kişi yaralanıyor ve bir kısmı kalıcı olarak sakatlığa maruz kalıyor.

– Tüm yaş gruplarına bakıldığında erkeklerin trafik kazalarına karışma oranları kadınlara oranla çok daha yüksek. Karayolu trafik ölümlerinin dörtte üçünü 25 yaş altındaki genç erkekler oluşturmaktadır.

– En önemli kaza risk faktörleri; aşırı hız, alkol ve uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmak, motosiklet kaskları, emniyet kemerleri ve çocuk koltukları gibi koruyucu ekipmanların kullanılmaması, dikkat dağınıklığı, güvenli olmayan yol alt yapısı, güvenli olmayan araç kullanımı, kaza sonrası yetersiz ve gecikmiş bakım ile trafik kanunlarının yetersiz şekilde uygulanması.

Yukarıda saydığımız veriler Dünya Sağlık Örgütü verileriydi.

PEKİ ÜLKEMİZDE DURUM NASIL?

Akdeniz insanlarının ne kadar tez canlı olduğunu hepimiz az çok biliriz. Gideceğimiz yere 3 dakika daha erken gidebilmek için yapamayacağımız şey yok. Elbette bunu genelleyemeyiz; ama trafikte bu tip insanlarla mutlaka her gün sıklıkla karşılaşırız. Kırmızı ışık daha yanmadan kornaya basanlar, yaya yolundan geçerken aracı üzerinize sürenler, yoğun trafikte beklerken sağ şeritten gelip önünüze geçmeye çalışanlar, zikzak çizerek trafikte kendine yer açmaya çalışanlar ve bunun gibi daha bir sürü insan… Böyle bir ortamda elbette kazalar da kaçınılmaz hale gelir. O halde gelin geçtiğimiz yıl içindeki kaza verilerine şöyle bir göz atalım.

Emniyet Genel Müdürlüğünün aylık ve yıllık olarak yayınladığı trafik istatistik bültenleri mevcut. Burada yer alan verilere göre, 2020 yılı içerisinde 365.005 kayıtlı kaza mevcut. Bunlardan 1.903 tanesi ölümlü, 148.102 tanesi yaralanmalı kaza. Maddi hasarlı kaza sayısı ise 215.000. Tabi bu sayının içine tarafların anlaşarak kendi aralarında tutanak tanzim ettiği maddi hasarlı trafik kaza sayıları dahil edilmemiştir. Tramer kayıtlarına bakıldığında durumun daha da vahim olduğunu görüyoruz; çünkü tramer kayıtlarına göre 2020 yılı içinde 637.611 adet kaza tespit tutanağı mevcut. Yıllara göre kaza tespit tutanağı adetlerini gösterir tablo hemen aşağıdaki gibidir. Bu verilere göre 2020 yılı içerisinde bir önceki yıla göre kaza oranlarında ciddi bir eksilme görüyoruz. Burada, pandemi sebebiyle birçok aracın trafikten çekilmesinin önemli bir etkisinin olduğu yorumunu yapmak mümkün.

2020 yılı içerisinde 242.668 araç kazaya karışmış. Birinci sırada 122.206 ile otomobiller geliyor, ikinci sırada 39.496 ile motosikletler ve üçüncü sırada ise 36.907 ile kamyonetler yer alıyor. Trafik kaza ve sonuçlarının illere göre dağılımına bakıldığında, İstanbul, Ankara ve İzmir ilk üç sırada yer alıyor. 2020 yılı boyunca 2.197 kişi trafik kazaları sebebiyle yaşamını yitirirken 228.565 kişi ise yaralanmış. Belirtilen ölü sayıları, sadece kaza yerinde gerçekleşen ölümleri içermektedir. İlk müdahalesi yapıldıktan sonra sağlık kuruluşunda meydana gelen ölümler bu sayılara dahil edilmemiştir. Buradan da durumun daha vahim olduğu sonucuna varabiliriz.

KAZALARIN ANA SEBEPLERİ NELER?

Yine Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre ölümlü ve yaralanmalı kazaların sebepleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tabloyu incelediğimizde kazaların ana unsurunun insan olduğunu net bir şekilde görüyoruz. İlk sırada açık ara sürücü kusurları, hemen ardından ise yaya kusurları gelmektedir.

Ciddi bir farkla birinci sırada yer alan sürücü kusurlarına yakından bakalım. Aşağıdaki tabloda sürücü kusurlarının neler olduğunu görebiliriz. Tabloyu incelediğimizde kurallara uymadığımızı net bir şekilde görüyoruz. Sebeplere baktığımızda ise her biri aslında ne kadar da önlenebilir değil mi? Mesela o kırmızı ışıkta birileri geçmemiş olsa, birileri aşırı hız yapmamış olsa ya da alkollü olarak araç sürmüyor olsa, birileri bugün hayatta olabilirdi.

2020 yılı içerisinde 17.580.551 trafik cezası uygulanmış. 163.812 kişi alkollü araç kullanırken yakalanmış, 5.916 kişi 100 ceza puanını aşmış. 661 kişi 5 kez hız limitini aşmış. Trafikten men edilen araç sayısı ise 2020 yılı genelinde 1.262.886. İnanılmaz bir sayı, değil mi? Bütün bu veriler ışığında, ülkemizde de trafik kazalarının ciddi boyutlarda olduğunu görebiliriz. Her bir kaza bir kayıpla sonuçlanır, can ya da mal kaybına sebep olmasa da en azından zaman kaybına sebep olur. Trafik kurallarına azami şekilde uymak bizi kazalardan ve bu kazaların istenmeyen sonuçlarından büyük ölçüde korur. Öyleyse size tavsiyem; eve biraz daha geç gidin, işe birkaç dakika gecikin ya da bankadaki işiniz yarına kalsın hiç sorun değil. Bunların hiçbirisinin sonunda ölüm yok. Öyleyse bir başka yazıda daha görüşmek dileğiyle güvenli sürüşler dilerim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.