Çekim gücü yüksek pazar

Son iki yıldır 70 bin adetin üzerinde satış rakamına ulaşarak globalde dikkatleri üzerine çeken Peugeot Türkiye, markanın en önemli ve büyük pazarlarından biri oldu.

Göreve daha 3 hafta önce başlayan yeni global CEO Alain Favey, Peugeot’nun en büyük iki pazarı İngiltere ve Almanya’dan sonra Türkiye’yi ziyaret etmesi, bu başarıyı ortaya koydu. Bir grup otomotiv gazeteciyle de buluşan Alain Favey, “Türkiye, genç ve dinamik nüfusu, gelişen ekonomisi ve otomotiv sektöründeki potansiyeliyle bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle, elektrikli araçlar ve yeni modellerimizle Türkiye’deki varlığımızı güçlendireceğiz” dedi.

DEĞİŞİMLERE UYUM SAĞLAMANIN ÖNEMİNİ ÖĞRENDİM

Özellikle 2018-2019’daki kriz döneminde Türkiye ile yoğun temaslarda bulunduğunu söyleyen Favey, “Bu süreçte, pazarın ne kadar dalgalı olabileceğini ve hızlı değişimlere uyum sağlamanın önemini öğrendiğim. Ayrıca Türkiye’nin Peugeot dünyasında ilk 5 pazar arasında yer alması da gurur verici. Türkiye’deki ekibimizle birlikte çalışarak, Peugeot markasının büyümesini destekleyeceğiz. Bu doğrultuda özel stratejiler geliştirecek, müşterilerimizin beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

BİZİM İÇİN BİR FIRSAT

“Avrupa’daki atıl kapasite ve Çinli markaların yükselişiyle oluşan rekabet ortamının da farkındayız” diyen Favey, “Bu durum, markaların kendilerini yeniden tanımlamaları için bir fırsat. Güçlü bir rekabetin içinde olmak, performansımızı nasıl daha da iyileştirebileceğimiz sorusunu sormamızı sağlıyor. Bu durum hem Peugeot hem de genel olarak otomotiv sektörü için olumlu” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye pazarına özel modeller getireceğiz

Toplantıda açıklamalarda bulunan Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, “Önümüzdeki dönemde Türkiye pazarına özel olarak tasarlanmış yeni modellerimizi tanıtacağız. Özellikle plug-in ve hibrit versiyonların 2025 yılında daha etkin bir şekilde kullanılmasını hedefliyoruz. Bu hamle, Peugeot’nun çevre dostu ve yenilikçi bir marka imajını güçlendirme amacını taşıyor” dedi. Fiyat konusuna da değinen Kaplan, “Sadece fiyat odaklı bir yaklaşım doğru değil. Müşteri ihtiyaçları ve marka değerinin birleştiği noktaya odaklanmak önemli” ifadesini kullandı.