5G teknolojileri ve otomobil dünyasına yansımaları
Telekomünikasyon sektöründe yaşanan gelişmeler ulaşım, haberleşme, sağlık, perakende, finans, otomotiv gibi daha onlarca sektörün de büyük yenilikler doğurmasına olanak sağlıyor.
Son dönemin revaçta konusu 5G de otomotiv sektörünü üretiminden deneyimine, otoparkından araç içi eğlencesine kadar büyük ölçüde değiştirecek potansiyele sahip. Peki nasıl?
5G söz konusu olduğunda akla gelen en önemli özellikler düşük gecikme, binlerce sensör ile eş zamanla haberleşebilme, yüksek kapasite ve yüksek hız. Düşük gecikme, nesnelerin birbiri ile haberleşirken gerçek zamanlıya yakın iletişim kurmasını sağlıyor. Bu da sürücüsüz otomobillerin ve kendi kendine giden tır filolarının önünü açıyor. Zira bir yolda ilerleyen onlarca sürücüsüz araç, kamera ve sensörlerden gelen verileri düşük gecikmeyle yorumlayarak diğer araçlarla ve nesnelerle haberleşebilecek ve bu şekilde kaza ihtimali ortadan kaldırılacak.
Aynı özellik sayesinde otoparklar da çok daha verimli bir şekilde yönetilebilecek. Akıllı otoparklardaki dolu ve boş alanlar sensörler ile gerçek zamanlı bir şekilde kayıt altında tutulacak. Otoparka yaklaşan bir araç, otoparktaki veri kaynağından aldığı bilgileri anında yorumlayarak uygun yer varsa park edecek, eğer otopark doluysa araç parkına müsait olan en yakındaki otoparka yönlendirilecek.
Birbirine bağlı otonom tırlar da yine bu teknoloji ile hem daha güvenli hem de daha az yakıt tüketimi ile yollarda yerini alacak. Bu teknoloji ile sabit hız ve en öndeki aracın yarattığı rüzgar tüneli nedeniyle uluslararası taşımacılıkta önemli ölçüde tasarruf sağlanması bekleniyor.
5G’nin çığır açan fonksiyonlarından biri olan ağ dilimleme teknolojisi ile de sürüş deneyimi yeniden tasarlanıyor. Araç içi eğlence sistemlerini markaya ve hatta modele göre özelleştirme imkanı sağlayan ağ dilimleme teknolojisi fiziksel olarak yüksek hız ve yüksek kapasite sunan 5G şebekesi üzerinde belirli ihtiyaca özel sanal özel ağlar tasarlanabilmesine imkan tanıyor. Örneğin ağ dilimleme teknolojisi sayesinde Turkcell veya Türk Telekom ile anlaşılarak Türkiye’nin Otomobili’ne özel bir sanal ağ tanımlanarak bu bağlantı üzerinden eğlence sistemine içerik paylaşımı tapılabilecek. Bağlantı üzerinden erişime açılan film, müzik ve bilgi servisleriyle de hem operatörlere hem de otomobil markalarına yeni gelir kaynakları yaratılabilecek. Bu arada yüz güldüren bir diğer bilgi de ağ dilimleme teknolojisinin yerli bir teknoloji şirketi olan Etiya tarafından da geliştirilebiliyor olması.
Trafikte otonom bir araç gördüğümüzde şaşırmayacağımız bir çağa doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz ve bu durum da 5G teknolojisini zorunlu kılıyor. Zira Intel’in verilerine göre otonom bir araç her 8 saatlik sürüşte ortalama 40.000 GB (40 terabyte) veri üretip, tüketecek. Bu büyüklükte bir verinin depolanması ve işlenmesi için de bulut çözümleri, yapay zeka ve süper hızlı internet bağlantısı gerekiyor. Yani geleceğin arabalarının kullanılabilmesi için 5G bir seçenek değil, tam anlamıyla bir zorunluluk.
